Vardık, Varız, Var Olacağız!
08.03.2019
14:00
Vardık, Varız, Var Olacağız! Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın 8 Mart! Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Nilüfer Belediyesi’nin organize ettiği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği, Nilüfer Kent Konseyi önünden düzenlenen yürüyüşle başladı. ‘Vardık, Varız, Var Olacağız!’ sloganı ile Nilüfer Kent Konseyi önünden başlayan ve Üç Fidan Parkı'nda sona eren yürüyüş boyunca kadınlar, ellerinde “Tacize tecavüze hayır”, “Kadın yaşam özgürlük”, “Geceler de sokaklar da meydanlar da bizim”, “Kadın emeğinin sömürüsüne hayır”, “Batsın bu dünya biz yeniden yaparız”, “Eşitlik yoksa aşk da yok” yazılı dövizler taşıdı. Nilüfer’de düzenlenen etkinliğin ardından kadınlar hep birlikte Heykel’de düzenlenen basın açıklamasına geçtiler. Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nergiz Döner, yaptığı basın açıklamasında, ‘Biz kadınlar bu yıl da; eşitsizliğe, cinsiyetçiliğe, tacize, tecavüze, çocuk istismarına dur demek için bir araya geldik. Bu ülkede kadın olmanın zorluğunu yaşamadığımız tek bir gün yok. Bir kişi daha eksilmemek için, hayatlarımızı savunmak için bir araya geldik. Bizi sosyal yaşamdan dışlamaya çalışan, eve hapseden, emeğimizi, işimizi görünmez kabul eden; hangi saatte, nerede olacağımızdan tutun da ne giyeceğimize kadar karışan tüm zihniyetlerin karşısında “Biz her yerdeyiz!” demek için bir araya geldik.’ dedi. Basın açıklamasına katılan kadınlar, Bursa Kent Müzesi önünde gerçekleşen Gayda İstanbul Konseri ile keyifli anlar yaşadılar.
8 MART BASIN AÇIKLAMASI
8 Mart, kadınların dayanışma günüdür. 8 Mart mücadele günüdür. 8 Mart birleşmek, çoğalmak günüdür. 8 Mart, bundan 162 yıl önce 16 saatlik çalışma saatleri, düşük ücret ve insanlık dışı çalışma koşullarına itiraz eden 129 fabrika işçisi kadının yandığı gündür. O günden bu güne; emeği ve yaşamı üreten biz kadınlar, eşit ve özgür bir dünya istiyoruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde bir kez daha alanlara, sokaklara çıkıp sesimizi duyuruyoruz. Biz kadınlar bu yıl da; eşitsizliğe, cinsiyetçiliğe, tacize, tecavüze, çocuk istismarına dur demek için bir araya geldik. Bu ülkede kadın olmanın zorluğunu yaşamadığımız tek bir gün yok. Bir kişi daha eksilmemek için, hayatlarımızı savunmak için bir araya geldik. Bizi sosyal yaşamdan dışlamaya çalışan, eve hapseden, emeğimizi, işimizi görünmez kabul eden; hangi saatte, nerede olacağımızdan tutun da ne giyeceğimize kadar karışan tüm zihniyetlerin karşısında “Biz her yerdeyiz!” demek için bir araya geldik. Uluslararası sözleşmelere, kanunlara ve yasalara rağmen dünyanın her yerinde şiddete ve ayrımcılığa uğrayan kadınlar; sosyal yaşamda, siyasette, ekonomide, eğitimde erkeğe göre geri planda kalmaya devam etmekte; medyada ve reklam dünyasında cinsel bir obje olarak kullanılmakta, kültürel, siyasal veya ideolojik nedenlerden dolayı ayrımcılığa uğramakta ve dışlanmaktadır. Ülkemizde kadına yönelik şiddet her geçen yıl artmakta, her gün onlarca kadın ve çocuk; taciz, tecavüz ve aile içi cinsel şiddete maruz kalmaktadır. 2018 yılında 440 kadın öldürüldü ve 317 kadına cinsel şiddet uygulandı. 1217 çocuk istismarı basına yansıdı, 26 çocuk öldürüldü. 2010 yılından bu güne öldürülen kadın sayısı en az 2404. 2019 yılına geldiğimizde ise sadece Ocak ayında 43 kadın öldürüldü. Dile kolay, sönen binlerce hayattan bahsediyoruz. Patronu tarafından camdan atılarak intihar süsü verilmek istenen, mahkemesinde; bekâretinden, yaşam tarzına hayatı didiklenerek neredeyse ölümü meşrulaştırılan Şule Çet için adalet istiyoruz. Katledilen, yaşam hakkı elinden alınan tüm kadınlar için adalet istiyoruz! İyi hal ve tahrik indirimleriyle hafifletilen cezalara karşı, kadını görmezden gelen politikalara karşı, caydırıcı olmayan suçluyu koruyan yasalara karşı öfkemizi, isyanımızı büyütüyoruz. Bizler dünyayı değiştirecek gücümüz olduğuna inanıyoruz. Dilimiz, inancımız, etnik kökenimiz ne olursa olsun aynı acılardan, baskılardan nasibini alan kadınlar olarak bir arada duruyoruz. Çünkü biliyoruz ki güçlüyüz, omuz omuza dayanışma ile emeğimizi büyütebiliriz. Şiddetten arınmış, kadın-erkek eşitliğinin anayasal güvence altına alındığı; sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız ve adil bir dünyada yaşamak istiyoruz. Bizden itaat etmemizi, boyun eğmemizi, susup kenara çekilmemizi bekleyenlere inat, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz! Güvenceli yaşam ve güvenceli istihdam alanı sağlanana kadar, kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılık son bulana kadar susmuyor, isyanımızı büyütüyoruz. Sendikal haklarını kullandığı için işten çıkarılan Flormar işçilerine, cezaevindeki hükümlü kadınlara, evde, okulda, işte, tarlada, sokakta haklarını ve yaşamanı savunan, direnen tüm kadınlara bin selam olsun!! Barıştan yana, adaletten yana, eşitlikten yana olan umudumuzu kaybetmeyeceğiz! Ayrımcılığa, ötekileştirmeye, baskıya ve zulme karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz! Bir gün daha görmezden gelinmeyecek, yok sayılmayacağız! Kadının erkeğin eşit olduğu, eşit yaşam koşullarının sağlandığı bir dünyayı kurana kadar durmayacağız. Dünyanın yarısını oluşturan biz kadınlar, hayatın her alanında; ‘’VARDIK, VARIZ, VAR OLACAĞIZ!’’ YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI! YAŞASIN 8 MART!
NİLÜFER BELEDİYESİ – NİLÜFER KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ
8 MART BASIN AÇIKLAMASI
8 Mart, kadınların dayanışma günüdür. 8 Mart mücadele günüdür. 8 Mart birleşmek, çoğalmak günüdür. 8 Mart, bundan 162 yıl önce 16 saatlik çalışma saatleri, düşük ücret ve insanlık dışı çalışma koşullarına itiraz eden 129 fabrika işçisi kadının yandığı gündür. O günden bu güne; emeği ve yaşamı üreten biz kadınlar, eşit ve özgür bir dünya istiyoruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde bir kez daha alanlara, sokaklara çıkıp sesimizi duyuruyoruz. Biz kadınlar bu yıl da; eşitsizliğe, cinsiyetçiliğe, tacize, tecavüze, çocuk istismarına dur demek için bir araya geldik. Bu ülkede kadın olmanın zorluğunu yaşamadığımız tek bir gün yok. Bir kişi daha eksilmemek için, hayatlarımızı savunmak için bir araya geldik. Bizi sosyal yaşamdan dışlamaya çalışan, eve hapseden, emeğimizi, işimizi görünmez kabul eden; hangi saatte, nerede olacağımızdan tutun da ne giyeceğimize kadar karışan tüm zihniyetlerin karşısında “Biz her yerdeyiz!” demek için bir araya geldik. Uluslararası sözleşmelere, kanunlara ve yasalara rağmen dünyanın her yerinde şiddete ve ayrımcılığa uğrayan kadınlar; sosyal yaşamda, siyasette, ekonomide, eğitimde erkeğe göre geri planda kalmaya devam etmekte; medyada ve reklam dünyasında cinsel bir obje olarak kullanılmakta, kültürel, siyasal veya ideolojik nedenlerden dolayı ayrımcılığa uğramakta ve dışlanmaktadır. Ülkemizde kadına yönelik şiddet her geçen yıl artmakta, her gün onlarca kadın ve çocuk; taciz, tecavüz ve aile içi cinsel şiddete maruz kalmaktadır. 2018 yılında 440 kadın öldürüldü ve 317 kadına cinsel şiddet uygulandı. 1217 çocuk istismarı basına yansıdı, 26 çocuk öldürüldü. 2010 yılından bu güne öldürülen kadın sayısı en az 2404. 2019 yılına geldiğimizde ise sadece Ocak ayında 43 kadın öldürüldü. Dile kolay, sönen binlerce hayattan bahsediyoruz. Patronu tarafından camdan atılarak intihar süsü verilmek istenen, mahkemesinde; bekâretinden, yaşam tarzına hayatı didiklenerek neredeyse ölümü meşrulaştırılan Şule Çet için adalet istiyoruz. Katledilen, yaşam hakkı elinden alınan tüm kadınlar için adalet istiyoruz! İyi hal ve tahrik indirimleriyle hafifletilen cezalara karşı, kadını görmezden gelen politikalara karşı, caydırıcı olmayan suçluyu koruyan yasalara karşı öfkemizi, isyanımızı büyütüyoruz. Bizler dünyayı değiştirecek gücümüz olduğuna inanıyoruz. Dilimiz, inancımız, etnik kökenimiz ne olursa olsun aynı acılardan, baskılardan nasibini alan kadınlar olarak bir arada duruyoruz. Çünkü biliyoruz ki güçlüyüz, omuz omuza dayanışma ile emeğimizi büyütebiliriz. Şiddetten arınmış, kadın-erkek eşitliğinin anayasal güvence altına alındığı; sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız ve adil bir dünyada yaşamak istiyoruz. Bizden itaat etmemizi, boyun eğmemizi, susup kenara çekilmemizi bekleyenlere inat, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz! Güvenceli yaşam ve güvenceli istihdam alanı sağlanana kadar, kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılık son bulana kadar susmuyor, isyanımızı büyütüyoruz. Sendikal haklarını kullandığı için işten çıkarılan Flormar işçilerine, cezaevindeki hükümlü kadınlara, evde, okulda, işte, tarlada, sokakta haklarını ve yaşamanı savunan, direnen tüm kadınlara bin selam olsun!! Barıştan yana, adaletten yana, eşitlikten yana olan umudumuzu kaybetmeyeceğiz! Ayrımcılığa, ötekileştirmeye, baskıya ve zulme karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz! Bir gün daha görmezden gelinmeyecek, yok sayılmayacağız! Kadının erkeğin eşit olduğu, eşit yaşam koşullarının sağlandığı bir dünyayı kurana kadar durmayacağız. Dünyanın yarısını oluşturan biz kadınlar, hayatın her alanında; ‘’VARDIK, VARIZ, VAR OLACAĞIZ!’’ YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI! YAŞASIN 8 MART!
NİLÜFER BELEDİYESİ – NİLÜFER KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ
Sosyal Medya’ da bize katılmayı unutmayın !
Nilüferli olmanın ayrıcalığını yaşamak, etkinliklerimizden haberdar olmak ve üyemiz olmak isterseniz lütfen e-posta adresinizi yazınız…