1961 yılında ‘Milli Park’ ilan edilen ve 33 bitki türü ile beraber, 1320 endemik bitki türünün koruma altına alındığı Uluğdağ'da yapılan ağaç kesimi için sivil toplum kuruluşları bir araya geldi. Bursa Barosu, Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (Doğader),
Nilüfer Kent Konseyi Uludağ Çalışma Grubu, Bursa Arama Kurtarma Spor Kulübü
Derneği (BAKUT) ve Zirve Dağcılık Bursa Şubesi temsilcilerinin katılımıyla
kurulan 'Uludağ’a Dokunma Platformu', Uludağ’da yapılan ağaç kesimine yönelik
eylem düzenledi. Sarıalan'da platform adına açıklama yapan Bursa Barosu Çevre
Komisyonu Başkanı Avukat Eralp Atabek, milli park ilan edilerek koruma altına
alınan alanların Avrupa’da % 11,5, dünyada % 6 olmasına rağmen Türkiye’de bu
oranın sadece % 1 seviyesinde olduğunu söyledi.
Milli Park kapsamındaki Uludağ'da ağaç kesimini
protesto eden çevreciler, 'Bursa uyuma, Milli Parkı'na sahip çık' ve 'Sermaye,
Uludağ'dan elini çek' şeklinde sloganlar attılar.
Nilüfer
Kent Konseyi Uludağ Çalışma Grubu'nun da bileşeni olduğu 'Uludağ'a Dokunma'
Platformu Basın Açıklaması
Sevgili
Doğaseverler, Sevgili Bursa Halkı
- Milli park ilan
edilerek koruma altına alınmış alanlar, Avrupa’da %11,5, Dünya’da % 6 iken
ülkemizde çok düşük bir oranla % 1’dir. Uludağ, 1961 yılında Milli Park ilan
edilmiş, dünyada sadece Uludağ’da bulunan 33 bitki türü ile beraber,1320 endemik bitki türü koruma altına alınmıştır.
Ormanları ve su kaynaklarıyla sadece Bursa için değil, tüm güney Marmara için
yaşamsal öneme sahip olan Uludağ, sermaye, devlet ve yerel yönetim işbirliğiyle
oluşan yapılaşmalardan dolayı her geçen gün Milli Park özelliğini
kaybetmektedir.
- Milli Parklar Kanunu’na göre, ekolojik denge ve
doğal eko sistem bozulamaz, yaban hayatı, bitki ve ağaç türleri tahrip
edilemez. Savunma amaçlı askeri tesisler dışında hiçbir yapı ve tesis kurulamaz
ve işletilemez.
- Uludağ’da endemik bitki türlerinin en yoğun
bulunduğu alan üzerine geçmiş dönemde oteller ve kayak pistleri yapıldı. Son
dönemde Sarıalan ve Çobankaya’da bölgesinde ağaç kesilerek yapılan bungalovlar,
inşaatı başlanan ve yapımı planlanmış sosyal tesisler, kongre merkezleri, spor
tesisleri, otoparklar, AVM inşaatları ve en son Yeni Teleferik inşaatı gibi
yapılaşmalar; 53 yıl önce devleti yönetenlerin koruma altına aldığı Uludağ’ı,
yine devleti yönetenlerin gözden çıkardığını gösteriyor.
- Bu gün buraya toplanma amacımız Uludağ’daki
yapılaşmayı hızlandıran ve bir turizm merkezi haline dönüştüren, mahkeme
kararlarının ve kanunların hiçe sayıldığı Yeni Teleferik projesidir.
- Teleferik projesinin ilk ortaya çıktığı 1.
Projede istasyon alanlarına çok geniş ticari alanlar içerdiği ve bir milli
parkta olmaması gereken otel inşa planı bulunduğu için açtığımız davayı
kazanarak iptal ettirmiştik.
- Ortaya çıkan 2. proje uygun olduğu için itiraz
etmedik. Ancak teleferik inşaatı devam ederken ağaç kesilmeden yüksek
direklerle geçileceği planlanan Sarıalan - 2. Bölge arasındaki yoğun ormanlık
alanda gözlerden uzak biçimde projede değişik yapılarak ağaç kesimine
başlanması üzerine dava açtık. 15.07.2013 de başlayan yasa dışı ağaç katliamı,
Bursa Barosu, Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi ve DOĞADER’in açtığı dava
sonucunda, 30.07.2013'de Bursa 2. İdare Mahkemesi tarafından durduruldu.
- Bu tarihten sonra Bursa Barosu, Doğader, Nilüfer
Kent Konseyi Uludağ Çalışma Gurubu, Bakut, Zirve Dağcılık Bursa Şubesi bir
araya gelip Uludağ’a Dokunma Platformu’nu kurduk. Platform bileşenleri olarak,
mahkeme kararının uygulanması için kesim alanı denetlenmesi, bilgilendirici
broşür dağıtımı, basın açıklamaları gibi çeşitli eylemler yaptık. Nisan 2014’de
Bakanlığa, kesilen ağaçların yerine yeni fidanları dikmek için başvurduk ama
mahkeme süreci bahane edilerek HAYIR yanıtı aldık. Kısacası artık Milli
Parklarda ağaç kesmek yasal, ağaç dikmek ise yasa dışı olmuştu.
- 10 ay boyunca mahkeme kararına uyuyormuş gibi
görünen yöneticiler, Mayıs 2014 de Bursa Valisi'nin ‘’Teleferiği ağaçların
üstünden oteller bölgesine götüreceğiz’’ açıklamasından sonra yüksek direkli
plana döndüklerini öğrendik.
- Bursa Valisinin “ağaç kesmeyeceğiz”
açıklamasından iki hafta sonra ‘’Pilon (Direk temel alanı) bahanesiyle 2. Bölge
Sobran Deresinden Sarıalan’a doğru planlanan teleferik güzergahı üzerinde 500
metrelik alanda yaklaşık 700 ağaç daha kestiler. Bu durumu resmi olarak
belirlemek için Asliye hukuk mahkemesine dava açtık. Mahkeme bilirkişi heyeti
bu ağaçların yeni kesildiğini 01.07.2014 tarihli raporla kanıtladı. Bu rapor,
Orman Bakanlığı’nın, Milli Parklar Müdürlüğü’nün, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin
ve teleferik yapımını üstlenen Leitner Şirketinin, Mahkemenin verdiği kararı
tanımadığı, hiçe saydığı, görev ihlali yaptığı ve devlet aleyhine suç
işlendiklerinin açık kanıtıdır.
- Hukuki süreç devam ederken, yöneticiler adaleti
yok sayıp, basın aracılığıyla ‘’Bir ağaç bile kesmeden, teleferiğin otellere
gidecek’’ yalanıyla Bursa halkını kandırmayı sürdürdüler.
- Oysa bu açıklamalar yapılırken bile ağaçlar
kesiliyordu. Şu anda üzerinde durduğumuz yol, Teleferik direklerine malzeme
götürmek için ağaç keserek ve bitki türlerini yok ederek yaklaşık 2 ay önce
yine yasa dışı olarak açılmıştır. Milli Park orman içinde ağaç keserek bu yol
gibi daha bir çok yol açılmıştır.
- Uludağ Milli Parkındaki hukuksuzluklar bununla
sınırlı değildir. Çobankaya Bölgesinde inşasına başlanan bungolov (kütük ev)
için açtığımız dava, Ocak 2014’ Bursa 3. İdare Mahkemesi’nin “iptal” kararı ile
sonuçlandı. Mahkeme kararını verdiğinde bungalov inşaat işi yarı yarıya
tamamlanmıştı. Ocak 2014 tarihinden sonra üzerinde çivi dahi çakılmaması
gereken kütük evler yapımı Milli Parklar Müdürlüğü tarafından mahkeme kararı
ihlal edilerek tamamlandı. Mahkemece iptal edilen bu yapılar kanunsuz biçimde
tamamlanarak hazır duruma getirildi. Çobankaya’da da Orman Bakanlığı, Milli
Parklar Müdürlüğü mahkeme kararlarını yerine getirmeyerek suç işlemiştir.
- Sonuçta Uludağ devletin korumakla yükümlü olduğu
bir alan halinden çıkarılıp, hukuk yok sayılarak, devlet eliyle yok edilen bir
alan haline dönüştürülmüştür.
- Uludağ Milli Parkı toplumsal ve ulusal bir
değerdir. Hukuku yok sayan yöneticilerin, çok uluslu şirketlerin,
rantiyecilerin ve talancıların çiftliği değildir.
- Uludağ Bursa’nın yaşam kaynağıdır. İnsanıyla,
ağacıyla, bitkileriyle ve yaban hayatı ile bin bir canlının vatanıdır.
- Uludağ turizm merkezi değil, milli parktır. Milli
Park Kanunları uygulanmalıdır.
BURSA BAROSU-TMMOB-ZİRVE DAĞCILIK BURSA
ŞUBESİ-BAKUT-NİLÜFER KENT KONSEYİ ULUDAĞ ÇALIŞMA GURUBU-DOĞADER