Altınşehir Mahallesi Sakinleri; elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve gıda zamlarına karşı ``Bu Zamlarla Yaşanmaz, Zamlar Geri Alınsın`` demek için Altınşehir Mahalle Muhtarlığı`nın önünde bir araya geldi. Altınşehir Mahalle Komitesi`nin organize ettiği basın açıklamasına dövizleriyle katılan mahalleli, tepkilerini dile getirdiler. Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş`ın da katıldığı basın açıklamasını ise Altınşehir Mahalle Komitesi ve Nilüfer Kent Konseyi Yedek Yürütme Kurulu Üyesi Nergiz Çetindişli Tunalı okudu.

Açıklama şöyle;

``Ülkemiz, uzun süreden beri yaşanan ekonomik sorunlar sonucu artan hayat pahalılığı sebebi ile yangın yerine dönmüş durumdadır. Elektrikten doğalgaza, akaryakıttan temel gıda ürünlerine, harçlardan vergilere kadar her şeye durmaksızın yapılan zamlarla yaşantımızı devam ettirmeye çalışıyor iken, tüm bu zamlar yetmiyormuş gibi, 1 Ocak 2022 sabahı kademeli tüketim tarifesine geçilmesi ile bugüne kadar görülmemiş bir enerji kullanım bedeli artışı ile karşı karşıya kaldık. 

Geçen aydan itibaren, elektrik tüketiminde uygulanmaya başlanan bu sistem ile yüzde yüzün üzerinde zamlar, elimize ulaşan faturalarla bizleri adeta şoke etti, nefes alamaz hale geldik.

Asgari ücretle çalışanlar daha zamlı maaşlarını almadan, kazandıklarının yarısından fazlası ile elektrik ve doğalgaz faturalarını ödemeye başladılar. Yine esnaflarımız, neredeyse ödedikleri kiradan daha yüksek elektrik faturaları ile karşı karşıya kalmaya başladılar.

Türkiye’nin tamamını ilgilendiren, her haneyi, her iş kolunu etkileyen enerji bedellerindeki bu artış, hayat standartlarımızı, ticari faaliyetlerimizi, iş yapma kapasitemizi ve verimliliğimizi ciddi bir şekilde etkilemiş, halkımız ve esnafımız artık faturalarını ödeyemez duruma gelmiştir.

Bu gelen zamlar, sadece, daha yüksek faturaları ödememiz anlamına gelmiyor. Çünkü, ürettiğimiz, yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız her şeyde enerji yani elektrik en önde gelen gider kaynağıdır.

Yani, tükettiğimiz her şeye elektriğe gelen zamlar gider olarak yansıtılacak ve bunun sonucunda ilave bir zam dalgası daha meydana gelecek demektir.

Elektrik ve doğalgaz zamlarının yanında, akaryakıta da neredeyse gün aşırı gelen zamlar, sadece arabası olanların derdi değildir. Bu, aynı zamanda ulaşıma gelen zam demek ve ulaşım giderinden dolayı yine kullandığımız bütün ürünlere gider kalemi olarak eklenmesi demektir. Sonuçta yine yeni zamlar olarak etiketlere yansıyıp hepimize ulaşmaya devam edecektir.

Elektrik temel ihtiyaçtır, insani haktır ve bu yüzden, ulaşılabilir ve insani yaşam koşullarında ödenebilir bir ücreti olmalıdır. Bu temel ihtiyaç, özelleştirilmesi sebebi ile vatandaştan alınan bir gelir kaynağı haline gelmiştir. Bu faturaları ödetmeye kalkmak, karda kışta milyonlarca insanı elektriksiz bırakmak demektir. Sadece geçen yıl faturasını ödeyemediği için, onbinlerce ailenin elektriğinin kesildiği düşünülürse bugünkü şartlar altında, bu yıl bu sayının katlanarak artacağını öngörmek çok zor değildir.

Elektrik ve doğalgaz faturaları için yeni formüller aramaya gerek yoktur. Çözüm gayet açık ve net bir biçimde ortadır. Acil olarak bu duruma bir son verilmeli ve yüksek zamlar geri çekilmelidir. Artışlar makul duruma getirilmelidir. KDV ve ÖTV hiç değilse kış aylarında sıfırlanmalıdır.  Ayrıca, vatandaştan tahsil edilmiş olan, yüzde 127`ye varan fahiş zamlı elektrik tüketim bedelleri farkları iade edilmelidir.

Yaşam kalitemizi etkileyen bir başka önemli konu da yapılan tüm itirazlara rağmen, ileri saat uygulamasının kalıcı hale getirilmiş olması sorunudur. Bu uygulama ile yıllardır her kış sabahının kör karanlığında ve soğuğunda küçücük çocuklarımız okula gitmek zorunda bırakılmıştır. Enerji tasarrufu açısından kamuoyu nezdinde bir faydası olduğu açıkça ispatlanamamış olan bu ucube uygulamadan acilen vazgeçilmesi gerekmektedir.

Son olarak, Bizler müşteri değil, halkız, bu ülkenin sahibiyiz, vatandaşıyız. Biz sade vatandaşlar olarak, nefesimizi kesen zamların geri alınmasını talep ediyoruz.

Biz, tasarruf öğütleri de istemiyoruz. Evlerimizde atletle gezmediğimiz gibi, karanlıkta, battaniye altında da oturmak istemiyoruz. Yalnızca, aydınlatma ve ısınmanın temel insani hakkımız olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Enerji faturalarımızı diğer temel ihtiyaçlarımızdan kısarak ödemek istemiyoruz.``