22.03.2015 tarihinde gördüğünüz beton yığını yerine bahar yeşili ile örtülü, çam ağaçlarının olduğu, kısmen çiçeklerle donanımlı park alanının önünde basın açıklaması yapmıştık.

Aradan geçen zaman içinde haklılığımıza rağmen, gerek muhtar olarak, gerek mahalle komitesi üyelerimizin bazıları, öğrenci velileri ve bazı kişiler tarafından baskılara hatta iftiralara maruz kalmıştır.
Oysa bu tepkimizi haklı kılan önemli nedenlerimiz vardı;

* Birincisi Mahalle halkını direkt ilgilendiren çok önemli bir alanda yapılan plan değişikliğinin Mahalle Muhtarı, Mahalle Komitesi ve halkın bilgisi ve rızası alınmadan yapılması

*İkincisi mevcut alanın daha önce şehitlik ormanı olarak belirlenip mahalle halkı ile birlikte ağaçlandırılarak halka mal edilmesi

*Üçüncü olarak Mahalle Muhtarlığımız ve komitemiz tarafından belediyeden düzenlenmesi için öncelikli olarak talep edilen park olması

*Dördüncü olarak bu alana okul talep eden Özel Şahinkaya Eğitim Kurumu sahiplerinin daha önce halk adına düzenledikleri parkları kiralayarak telle çevirip kendi alanı içerisine alması

Ne yazık ki Şahinkaya Eğitim Kurumu sahipleri daha önceki parkların kullanımındaki maharetlerini gösterip işe başlamadan yeni alanın plan harici parsellerini de katarak çitle çevirme teşebbüsünde bulunarak ileriye dönük niyetlerini en baştan belli etmiştir.

Mahalle Muhtarı, Mahalle Komitesi üyeleri ve hukuk yolunu seçen çok değerli sakinlerimiz her alandaki yasal ve demokratik mücadelesini sürdürerek direnmiş, bu beton yığınının yakışık almadığını, çirkinlik yarattığını ispatlamışlardır. 15.05.2015 tarihinde 1.İdari mahkemeden yürütmenin durdurulması kararını aldırtmışlardır. Bu davanın kahramanlarına huzurunuzda teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum

Değerli dostlar, Ülkemizde yaygın hastalık haline gelen doğa düşmanlığı, çevre ve yeşil katliamının her yerde olduğu gibi Bursa'mızda Nilüfer'imizde ve Mahallemizde süreceği aşikardır. Güç sahipleri ekonomik ve kurumsal anlamda saldırılarını sürdüreceklerdir. Bizler de bugüne kadar olduğu gibi üzerimize düşeni tek vücut tek yumruk olarak sürdürmek zorundayız. Bizler asla eğitimin karşısında değiliz. Atatürk ilke ve devrimlerine uygun, çağdaş eğitimin her kesimden halk çocuklarına verilmesini her yurtaş gibi savunuruz. Ancak demokratik ve yasal olmayan yollara kapalıyız.

Bugün yürüttüğümüz mücadele bir başlangıç olsun. Mücadeleye devam..