Emsal Artışıyla Katları Yükseltilerek Depremsellikten Kurtulmaz Yeni Sorunlar Yaratırsınız!
Aralarında merkez ilçelerin de olduğu 17 ilçenin nazım imar planlarının tümüne bir plan notu eklenerek riskli binalarda 0,50 emsal artışına karar verilmiştir. Bu durum başta merkez ilçeler olmak üzere il genelinde çok büyük yoğunluk artışına sebep olacaktır.
Emsal artışı ile Bursa'nın daha kalabalık daha yaşanmaz bir hale gelmesini önlemek için TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, Bursa Barosu
Nilüfer Kent Konseyi ve DOĞADER bir basın açıklaması düzenleyerek çağrıda bulunmuştur.
Basına ve Kamuoyuna;
DÖNÜŞÜM OYUNUNDA SON PERDE – EMSAL ARTIŞI
Son 15 yıldır ülke gündeminde yoğun bir şekilde yer alan Kentsel Dönüşüm kavramı, Deprem tehlikesi ve sanayileşme ile gelen çarpık kentleşme sonucu; aralarında Bursa’nın da bulunduğu büyük kentler için adeta bir umut kapısı olarak ortaya konulmuştur. Ancak ortaya konan bu “çözüm yolu”, Rant odaklı imar politikaları, yerel yönetimlerin yanlış uygulamaları ve bilimselliği değil yüklenici rantını gözeten plan çalışmaları ile çözülmez bir sorunlar yumağı haline getirilmiştir.
Önce 5366 sayılı ‘Yıpranan Tarihi Ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun’ çıkarılmış, ardından da 5393 sayılı Belediye Kanunu’na eklenen 73. Madde ile kentsel dönüşüm çalışmalarının önü açılmıştır. Son olarak 2012 yılında ‘6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’ çıkarılarak kentlerimizin dönüşümü sağlanmak istenmiştir.
Fakat ne yazık ki, yıllardır sürdürülen bu çalışmalara rağmen, ülkemizde sağlıklı bir kentsel dönüşüm örneği henüz gerçekleşmemiştir. Bu dönüşüm denemelerinden bazıları bölge halkının yerinden edilmesi ile sonuçlanmış, bazıları ise Doğanbey gibi kent belleğine çok ciddi zararlar veren örnekler ortaya çıkarmıştır. Yıldırım Kentsel Dönüşümü örneğinde olduğu gibi bir kısmı da büyük iddialar ile gündeme getirilip, uygulamaya geçilmeksizin ortadan kaldırılmıştır.
Şu bilinmelidir ki; kent topraklarını inşaat sermayesinin rant aracı haline getirerek sağlıklı bir dönüşüm sağlanamaz!
Kentsel Dönüşüm, yalnızca binaların taşıyıcı sistem açısından güvenli hale getirilmesi olarak değil, kentin yaşam alanlarının binaları, yeşil alanları, sosyal donatı alanları ile bütüncül bir şekilde sağlıklaştırılması olarak algılanmalıdır.
Sağlıklı kentsel alanlar oluşturmak yerine kar uğruna sermayeye teslim edilen alanlar; ya orada yaşayanların mağdur olmasına neden olmuş ya da daha fazla inşaat sevdası ile kent siluetine zarar veren örnekler halini almıştır.
Çıkarılan yanlış yasalara ve tüm bu olumsuz örneklere rağmen, idarelerin sözde kentsel dönüşüm ısrarı sürmektedir. Bunun son ve en çarpıcı örneğini ise Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi gündeme getirmiştir.
Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Mayıs ayı olağan toplantısında 17 ilçenin nazım imar planlarının tümüne “Riskli bina tespit edilerek kentsel dönüşüm yapılması durumunda 0.50 emsal artışı yapılabilir” şeklinde bir plan notu eklemesine karar verilmiştir.
Yapılan bu değişiklik incelendiğinde, kentin fiziksel ve sosyal yapısında çok ciddi etkiler yapabilecek bir değişiklik olduğu görülmektedir. Ve ne yazık ki aşağıda açıkladığımız gerekçeler sebebi ile bu etkiler büyük oranda olumsuz olarak gerçekleşecektir:
DEĞİŞİKLİĞİN NEDENİ BİLİMSEL VERİLER DEĞİL, MÜTEAHHİTLERİN TALEBİDİR.
Tüm Bursa il sınırlarını kapsayan alana ilişkin yapılan bu denli büyük bir değişikliğin, kente nasıl etkiler yapacağına ve nelere yol açacağına ilişkin hiçbir çalışma yapılmamıştır. Mevcut alanların emsallerinin neler olduğu, yapılan bu 0.50 artırım ile ne türlü sonuçlar çıkabileceğine ilişkin herhangi bir açıklama raporu da bulunmamaktadır.
Emsal değerleri temel şehircilik ilkeleri göz önünde bulundurularak sınırları belirli bir alanda yaşayabilecek azami kişi sayısını ortaya koyan hesaplamaların sonucunda belirlenmektedir.
Altyapı hizmetleri, (elektrik, su, doğalgaz, kanalizasyon gibi.) kişi başına düşen yeşil alanlar ve sosyal donatı alanları, sağlık ve eğitim kurumları gibi temel ihtiyaçlar bu Emsal değerlerinin ışığında planlanır ve uygulanır.
Özellikle son yıllarda parsel bazında plan değişiklikleri ile kente ait üst ölçekli planlar delik deşik olmuşken ve sözünü ettiğimiz alt ve üst yapısal gereksinimler kenti taşımakta zorlanırken, 0.50 oranında kentin bütününe verilen bir artış Bursa kentine altın vuruş yapmanın ötesinde bir anlam taşımamaktadır.
Emsal artışı ile gelecek yoğunluğa ilişkin hiçbir düzenleme yapılmamıştır.
Emsal artışlarının en önemli getirileri nüfus yoğunluğuna yapacakları etkilerdir. İmar Kanunu ve yönetmeliklerinde de bu konunun altı çizilmiş ve herhangi bir yerde nüfus yoğunluğunu arttırıcı bir değişiklik yapıldığında; nüfusun ihtiyacı olan okul, sağlık, park, otopark vb. donatıların da oluşturulması zorunlu tutulmuştur. Fakat Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan değişiklikte bu konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Başka bir deyişle donatı alanları ayırmadan, emsal artışı yapılmasının önü açılmıştır.
Değişikliğin hangi şartlar altında yapılacağına ilişkin herhangi bir kısıt getirilmemiştir.
Bu ciddi emsal artışından faydalanacak riskli yapıların tespitine ilişkin hiçbir çalışma yapılmamış; yapılan değişiklik ile kentin herhangi bir yerinde, herhangi bir fonksiyonda kalan bir alanda emsal artışı yapılmasının önü açılmıştır. Bu durum tamamen kontrolsüz bir yapılaşmanın önünü açacak olup, bazı bölgelerde çok ciddi fiziksel sorunları beraberinde getirecektir.
BU DEĞİŞİKLİK SÖZDE HALKIN CAN GÜVENLİĞİ SAĞLAMAK ADINA, KENTİ YAŞANMAZ HALE GETİRECEKTİR.
Yapılan değişiklik ile kent merkezindeki alanlara önemli ölçüde bir nüfus yoğunluğu gelecektir. Mevcut durumda ulaşım, altyapı, otopark, eğitim ve sağlık gibi donatı alanlarında yaşadığımız sorunlar, gelecek nüfus ile birlikte daha da büyüyecektir.
Sağlıklı bir kentsel dönüşüm, yerel yönetimlerin ve müteahhitlerin rant hesaplarıyla değil; teknik verilerle ortaya konacak bilimsel planlamalarla mümkündür. 99 Kocaeli depreminden bu yana geçen 16 yılda yapı güvenliği adına en ufak bir adım atmayıp, yeri geldiğinde sözümüz ona Halkın can güvenliğini sağlamak adı altında, müteahhitlerle emsal pazarlığı yapanlar, sağlıklı kentsel dönüşüm projelerini ortaya koyamazlar.
Uyarıyoruz ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yaptığı bu büyük yanlıştan dönmesi için çağrıda bulunuyoruz. Alınan karar, kentimizde hali hazırda yaşanan sorunları katlayarak büyütecektir ve derhal geri çekilmelidir. Kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde, sorunları büyütmek yerine çözmeyi hedefleyen yöntemler aranmalıdır. Akademik Odalarımız bu yöntem arayışında yerel yönetimlere her türlü bilimsel ve teknik katkıyı yapmaya hazırlardır.
Değerli kamuoyuna saygılarımızla sunarız.
TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu
Bursa Barosu
Nilüfer Kent Konseyi
DOĞADER Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği