İç Güvenlik Yasa Tasarısı
19.02.2015
16:00

Bursa’da emek örgütleri 'İç Güvenlik Yasa Tasarısı'nın geri çekilmesi için bugün Bursa Baro Lokali’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Bursa Barosu, DİSK, KESK, TMMOB, BTO, Türk-İş, BSMMMO, ÇHD, Bursa Noterler Odası, Kamu-Sen ve Nilüfer Kent Konseyi’nin gerçekleştirdiği açıklamada konuşan Bursa Baro Başkanı Avukat Ekrem Demiröz, “Türkiye hızla hukuk devletinden ve demokrasiden uzaklaşıyor. Kuvvetler ayrılığının kökü kazınıyor, yargı yetkisi idareye devredilerek, yasama, yürütme ve yargı tek iradeye terk edilmek isteniyor.” dedi.

BASINA VE KAMUOYUNA
19 Şubat 2015

Türkiye hızla hukuk devletinden ve demokrasiden uzaklaşıyor. Kuvvetler ayrılığının kökü kazınıyor, yargı yetkisi idareye devredilerek, yasama, yürütme ve yargı tek iradeye terkedilmek isteniyor.

Şu anda meclis genel kurulunda tartışılan ve kamuoyunda iç güvenlik yasası olarak bilinen tasarı bu sürecin en önemli halkalarından biridir. Bu süreç diktatörlüğe gidiş sürecidir.

Tasarı baştan sona tehlikeli maddeler içeriyor. Ancak bu tasarıda üç ana tuzak var: yargı yetkisinin idareye devri, gösteri ve yürüyüş hakları ile özel yaşamın gizliliğinin tarihe karışması ve polise verilen öldürme yetkisinin arttırılması.

Bu tasarı yasalaşırsa herhangi birimiz hakim ve savcı izni olmaksızın; vali ya da kaymakamın sözlü emri ile herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde gözaltına alınabilir, 48 saat boyunca gözaltında kalabiliriz. Avukatın dahil ulaşabileceğin hiç kimsenin olmadığı 48 saatten söz ediyoruz. Yine polis istediği anda aracını durdurabilir, elbiselerini dahi çıkartarak üzerini arayabilir, suç işlemiş olup olmaman önemli değil çünkü sen artık makul şüphelisin.

Yine hakim ve savcı kararı olmadan 48 saat boyunca polis seni dinleyebilir ve ne yazık ki bu işlemlere ilişkin tek denetim Ankara'daki bir hakime bırakılmış durumdadır.

Anayasal hakkın olan toplantı ya da yürüyüşe katıldığında sana 3 gün boyunca çıkmayacak boyalı su sıkılabilir ve 3 gün boyunca o boya ile dolaşmak zorunda kalabilirsin. Hele o katıldığın demokratik gösteride atılan gazdan etkilenmemek için dahi olsa yüzünü kapatırsan yandın. Çünkü cezan 2 yıl 6 aydan başlıyor. Yani alacağın ceza ne ertelenebilir ne de hükmün açıklanması geri bırakılabilir. Yine bu gösteride vurulup öldürülebilirsin. Çünkü tasarıda birkaç anlamsız kısıtlama dışında polise geniş bir biçimde ateş açma yetkisi veriliyor.

Bu yasa tasarısı topluma sunulurken, sanki yasalar yetersizmiş, sanki polisin eli kolu bağlıymış gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu tamamen halkı kandırmaya yönelik bir algı yönetimidir. Oysa yapılmak istenen değişikliklerin tamamı yasalarımızda var ve polis gerekenden fazla yetkiye sahip. Şimdi yapılmak istenen ise kötüye kullanıma açık, ağırlaştırılmış bir kolluk yapılanmasıdır. Yani amaçlanan polis devletidir. Eğer böyle olmasaydı demokratik toplumsal olaylarda o kadar gencimiz kör olur, sakat kalır ya da öldürülür müydü? Bu tasarısı gözaltında kayıplara ve yargısız infazlara koşulsuz kapı açacak bir düzenlemedir.

Bu yasaya karşı çıkanlar vatan hainliği ile suçlanıyor. Biz hepimiz vatanseveriz ve yurtseveriz. Hiçbirimiz kaostan ya da terörden yana değiliz. Biz toplumsal güvenliğin yanısıra hak ve özgürlüklerin olduğu bir Türkiye'den yanayız. Hiç unutulmasın güvenlik gerekçesi ile özgürlüklerinden vazgeçen toplumlar güvenliklerini de kaybederler.

Bu yasa toplumsal huzur ve güvenliği sağlamak için değil, iktidarın kendisini koruma amacıyla çıkarılmak isteniyor.

Bu nedenlerle bu yasa teklifi bir an önce geri çekilmelidir. Aksi durumda yaşanacak olayların, ölümlerin ve kayıpların tek sorumlusu iktidar olacaktır.

Kaygı ve saygı ile kamuoyunun bilgisine sunarız.

Türk-İş Bursa Bölge Başkanlığı, Disk Marmara Temsilciliğ, KESK, Kamusen, TMMOB, BSMMO, Bursa Tabip Odası, Bursa Baro Başkanlığı, ÇHD, Bursa Noterciler Odası, Nilüfer Kent Konseyi

Sosyal Medya’ da bize katılmayı unutmayın !
Nilüferli olmanın ayrıcalığını yaşamak, etkinliklerimizden haberdar olmak ve üyemiz olmak isterseniz lütfen e-posta adresinizi yazınız…